Her yıl olduğu gibi bu yıl da Altın Küre’nin en ilgi çekici yanlarından biri de törenin Kırmızı Halı kısmıydı. Hollywood’un birbirinden hoş kadın ve erkekleri, olanca güzellikleriyle arz-ı endam ettiler.

Ve elbette ben de özellikle kadınların ciltlerine, saçlarına ve vücutlarına baktım, onları bu gözle inceledim. Mesleki bir bakış diyelim biz buna.

Ciltlerinin berraklığı ve parlaklığı, fit vücutlarıyla göz alan Charlize Theron ve Scarlett Johansson, kendine özgü çekiciliğiyle Keira Knightley bu yılki yıldızlarımdı. Scarlett Johansson’un göğüsleri, kadınları ve erkekleri kendisine baktıracak kadar dik ve vücudu zayıf denilemeyecek ama asla şişman olamayacak kadar diriydi. Kendisinin önceki röportajlarından da bildiğim kadarıyla vücudu için soğuk terapileri tercih ediyor ve göğüslerinin dik kalmasını buna borçlu olduğunu ifade ediyor.

Cildinin pürüzsüzlüğü önemli ölçüde genetik şans fakat bununla beraber gençlik aşısının belli aralıklarla uygulattığı da konuşulanlar arasında. Beyaz teni tercih ettiği için güneşten de sağlıklı ve iyi bir biçimde korunduğunu görebiliyorum. Sapsarı ve parlak saçlarının sırrı ise mezoterapi. Hollywood ünlülerinin neredeyse tamamı, ürünlerin yanı sıra saç mezoterapisi uygulamasına rağbet gösteriyor. Charlize Theron’un cildi de kıskandıran ciltlerdendi. Ve duyumlarıma göre onun cildinin sırrı ise düzenli olarak peeling yaptırması ve bu konuda trendleri yakından takip etmesi. Hatta benim de sıklıkla önerdiğim Lazer Peeling, Charlize’in de tercih ettiği uygulamalardan biriymiş. Ben cildine baktığımda vitamin enjeksiyonlarından da faydalandığını düşünmeden edemiyorum. Ayrıca benim önerdiğim gibi, şampuanına doğal bitkisel bakım yağlarını ekleyerek saçlarını beslediğini de okumuşsunuzdur. Papatya özlü şampuanlar da favorisi.

Gelelim Anna Karenina filmiyle oldukça konuşulan yıldız Keira Knightley’e. Onun güzel mi çirkin mi olduğuna karar verilemediği konuşulur hep. Çünkü nev-i şahsına münhasır yüz özellikleri ve şekli vardır. Tamamen orantılı değildir fakat daima çok beğenilir. Yıllarca dünyanın en önemli kozmetik markalarının yüzü olarak seçilen Keira, smooky eyes dediğimiz buğulu-dumanlı gözler makyaj akımının da en beğenilen simalarından. Ve tüm röportajlarında anlattığı gibi günlük kişisel bakımı için binlerce dolar harcar, saatlerce bakım odalarına kapanır ve vücudunu asla ihmal etmez.

Evet, maddi ve manevi imkanlarımız bakımımıza bu güzel ve özel kadınlar gibi harcamalar yapmaya müsaade etmez ama ortak bakım sırlarımız doğada saklı ve biz uzmanların sunacağı seçenekler, bütçenizi sarsmayacak fırsatlarla dolu. Sizler de kendi hayatlarınızın kırmızı halısında güzellikle salınabilirsiniz, yeter ki isteyin!